Miyom her 5 kadından birinde görülen, rahimin düz kas tabakasının iyi huylu bir tümörüdür. Her ne kadar miyomlar tümör olarak adlandırılsa da aslında iyi huylu rahim urlarıdır.
Genetik yatkınlığın önemli rol oynadığı miyomların nedenleri, belirtileri, tedavisi ve Miyom Ameliyatı Ankara hakkında merak edilen tüm soruların cevabını bu yazıda bulabilirsiniz.
Miyom rahmin iyi huylu, düz kas hücresinden kaynaklanan tümörlerdir. Görülme sıklığı toplumdan topluma değişse de kadınların ortalama %15-25’inde miyom görülür.
Miyomu olan kadınların çoğunluğunda hiçbir belirti görülmezken, %10-20 kadında miyomun ameliyatla alınması gerekir.
Miyomlar östrojen bağımlı tümörler olduğu için çoğunlukla üreme çağındaki kadınlarda görülür. Gebelikte östrojen arttığı için büyüyebilir, menopozda ise östrojen azaldığı için küçülür.
Miyomların neden ortaya çıktığı tam olarak bilinmese de yapılan bilimsel çalışmalar miyoma neden olan bazı faktörleri işaret etmektedir.
Bu faktörlere bakıldığında en önemli risk faktörünün ailesel yani genetik yatkınlık olduğu bilinmektedir. Genetik faktörler dışında miyom risk faktörleri arasında aşağıdaki nedenler yer almaktadır.
Irk: Zencilerde beyaz ırka göre miyom görülme sıklığı daha yüksektir. Yapılan çalışmalarda zenci ırkta miyom görülme riskinin 9 kat daha yüksek olduğu gösterilmiştir.
Hormonlar: Miyomların östrojen hormonu bağımlı bir hastalık olduğu artık bilinen bir gerçektir. Vücutta östrojeni artıran tüm nedenler eğer genetik yatkınlık da varsa miyoma neden olur. Hormonlar myom dokusundaki büyüme faktörlerini uyararak miyomun büyümesine hatta tehlikeli boyutlara ulaşmasına neden olur.
Örneğin gebelikte östrojen hormonu arttığı için mevcutta olan miyomlarda büyüme görülebilir. Ya da menpozda vücut östrojen seviyesı azaldığı için mevcut olan miyomlarda küçülme gözlenir.
Çevresel faktörler: Östrojen seviyesini yükselten tüm çevresel faktörler miyoma sebep olabilir. Bu faktörler arasında obezite, doğum kontrol hapları, vitamin D eksikliği, dengesiz beslenme bulunur. Özellikle fazla kırmızı et tüketme, sebze-meyve ve süt ürünlerinin az tüketilmesi, aşırı alkol alma miyoma neden olabilir.
Miyomların çoğu belirti vermeden rutin jinekolojik muayenelerde tespit edilir. Ancak kadınlarda en sık miyom belirtileri şunlardır:
Anormal adet kanaması: Miyom belirtileri arasında en sık görülen şikayetlerden biri de aşırı adet kanaması (menoraji) veya adet dışı kanamalardır. Miyomu olan kadınların %30’unda adet düzensizliği, aşırı kanama veya ilişki sonrası kanama görülür. Miyomun tipine göre yani; rahimdeki yerleşim yerine, boyutuna ve rahim duvarına olan basısına göre kanama miktarı değişir.
Ağrı: Miyomun büyüklüğüne, yerleşim yerine ve dejenerasyon (miyomun beslenmesinin bozulmasına bağlı olarak ortaya çıkan çürüme) durumuna göre miyom ağrıya neden olabilir.
Miyom ağrısı daha çok kasıklara ve bacağa vurur. Nadiren de sırt ağrısına neden olabilir.
Miyomun basısına bağlı şikâyetler: Miyomun bası yaptığı organa göre miyom belirtileri değişir. Örneğin miyom öne doğru yani mesaneye doğru büyümüş miyom tipi ise, mesaneye (idrar torbası) baskı yapıyorsa; sık idrara çıkma, idrarı tam boşaltamama şikâyeti görülür.
Miyom arkaya doğru büyümüş tür ise bağırsak basısı yapar, buna bağlı da kabızlık, sık sık büyük abdeste çıkma isteği, ağrılı büyük abdest yapmaya neden olabilir.
Çok büyük miyom çeşitleri nadiren üreterlere bası yapabilir, bu da böbreklerde genişlemeye ve buna bağlı olarak da böbrek ağrısı, böğür ağrısına neden olabilir.
Kısırlık (İnfertilite): Miyomların hamile kalamamaya neden olduğu bilimsel olarak net gösterilemese de kısırlığa neden olan başka faktör yoksa miyom gebe kalamamaktan sorumlu olabilir. Özellikle rahim duvarına veya tüplere yakın olan veya bası yapan miyomlar kısırlığa neden olabilir.
Tekrarlayan düşükler: Özellikle bebeğin yerleşeceği yer olan endometriyuma (rahim iç tabakası) yakın olan miyomlar erken gebelik haftalarında gebelik kaybına neden olabilir. Rahim duvarına yakın olmayan ama büyük miyomlar ise ilerleyen gebelik haftalarında erken doğuma sebep olabilir.
Miyom tanısı jinekolojik muayene sırasında konur. Miyomun yerleşim yerine ve büyüklüğüne göre elle muayene sırasında teşhis edilebilir. Özellikle rahim ön duvarındaki miyomlar daha kolay anlaşılır.
Miyomun tanısı esas olarak ultrason ile konur. 1-2 santim çok küçük miyomlar bile ultrasonografi ile kolayca teşhis edilebilir. Eğer çok sayıda miyom varsa miyomların lokalizasyonu ve boyutunu net olarak anlayabilmek için MR istemek gerekir.
MR sonucuna göre ameliyat kararı ya da miyom ameliyat yöntemine (açık miyom ameliyatı ya da kapalı miyom ameliyatı) karar verilir.
Miyomun kavite (endometriyum) ile ilişkisini net olarak anlayabilmek için salin infüzyon sonografi (SİS) halk arasındaki adıyla sulu ultrason yapmak gerekir. SİS sonucuna göre miyomun rahim duvarı ile ilişkisine ve ameliyat şekline karar verilir (Histeroskopik miyom ameliyatı ya da Laparoskopik miyom alınması).
Miyom tanısı için ilaçlı rahim filmi (HSG) pek kullanılmasa da, başka bir nedenle çekilen ilaçlı rahim filminde miyomun rahim içine basısı görülebilir. Kesin teşhis için ultrasonografi veya MR çektirmek gerekir.
Miyomlar tek tek olabileceği gibi birden fazla, çok sayıda da olabilir. Miyomların yerleşim yerine göre 4 tipi vardır.
İntramural miyom (Rahime gömülü miyom): En sık görülen myom türüdür. Rahim kas tabakasına (myometrium) gömülü olan miyom türüne intramural miyom denir. İntramural miyomlar genelde çok büyük boyutlara ulaşmadan belirti vermezler. Büyük boyutlara ulaştığında rahim duvarına baskı yaparak kanama, adet gecikmesine düzensizliğine neden olabilir. Ya da rahim dışına doğru büyüyüp çevre organlara baskı yaparak kasık ağrısı, sık idrara çıkma, kabızlık gibi belirtilere neden olur.
Submuköz miyom (Rahim iç duvarındaki miyom): Rahimin iç tabakası olan endometriyuma yerleşmiş olan bu miyom çeşidi daha çok kanamaya neden olur. Submukoz miyom boyutu çok küçük olsa bile rahim duvarını genişlettiği için daha çok kanama yapar.
Embriyonun rahim duvarına tutunmasına (implantasyon) ve gebeliğin devamına engel olan miyom çeşididir. Tüp bebek gibi yardımcı üreme tekniklerinden önce mutlaka alınması gereken miyom türüdür.
Subseröz miyom (Rahim dışına doğru büyüyen miyom): Subseroz miyomlar rahimin dışını çeviren zar tabakasının altında yerleşmiş olan miyom çeşitidir. Subseröz miyomlar genellikle kanama yapmaz, daha çok bası şikayetlerine (kasık ağrısı, sık idrara çıkma, kabızlık, böbrek ağrısı) neden olur. Ancak bu şikayetlere neden olabilmesi için miyomun büyük boyutlara ulaşması gerekir.
Parazitik miyom: Subseroz miyomların zaman içinde büyüyüp, rahimden beslenemez hale gelerek, rahimden ayrılması ve karın içinde düştükleri bölgedeki organdan beslenip büyümesi sonucu meydana gelen miyomlara paraziter miyom denir.
Vajinaya doğmuş miyom: Submuköz miyomların büyüyüp, yer çekiminin etkisiyle rahim ağzından dışarı doğru çıkması sonucu ortaya çıkan bu miyom çeşidi çok nadir görülür.
Miyom tedavisi hastaya özel bireyselleştirilerek yapılmalıdır. Ankara miyom tedavisi kararında biz, aşağıdaki kriterlere göre tedavi planı çizmekteyiz.
Miyom tedavisi Ankara için 3 yöntem vardır.
Miyom tedavisinde ilaçsız ve ameliyatsız takip için en uygun adaylar; miyom boyutu küçük ve kanama-ağrı-çevre organlara bası gibi şikâyetleri olmayan hasta grubudur. Miyom belirtisi olmayan ve 3 aylık takiplerde miyom boyutunda ciddi değişiklik olmayan hastalar ilaçsız ve ameliyatsız takip edilebilir.
Her miyom ameliyatla alınmalı mı sorusunun cevabı HAYIR’dır. Eğer her miyom alınmış olsaydı kadınların yaklaşık yarısının miyom operasyonu geçirmiş olması gerekirdi. Ancak miyomu olan kadınların sadece %10’u miyom nedeniyle cerrahi işlem geçirmektedir.
Çünkü miyoma bağlı herhangi bir bası ya da kanama şikâyeti yoksa ve kanser (kötü huylu düz kas tümörü, sarkom) şüphesi uyandıran bulgular yoksa ameliyata gerek yoktur.
Ancak aşağıdaki şikâyetlerden bir ya da daha fazlası olan hastaların miyom ameliyatı olması gerekir.
Miyom ameliyatı Ankara olarak biz 2 yöntemden birini tercih etmekteyiz.
Kapalı miyom ameliyatı;
Açık miyom ameliyatı
Miyom ameliyatı öncesi miyomların konumu ve büyüklüğü ultrason muayenesi ile belirlenir. Çoklu miyomlarda ise kasık bölgesinden çekilecek MRI ile miyomların yer ve büyüklüğü daha net olarak belirlenebilir.
Özellikle kapalı miyom ameliyatı öncesi yapılacak MR görüntüleme ameliyatın güvenliğini artırır, ameliyat süresini kısaltır. Miyom ameliyatı öncesi ameliyatta olabilecek kan kayıplarına karşı kan hazırlığı mutlaka yapılmalıdır.
Hastanın yaşı yapılacak miyom ameliyatı yönteminin seçiminde çok önemlidir. Menopoza yakın yaşlarda menopozda miyomun büyümesinin duracağı ve küçüleceği ihtimali göz önüne alınarak ameliyat ertelenebilir.
Genç yaşta rahmin korunmasına yönelik kapalı cerrahi yöntem olan laparoskopik miyomektomi (kapalı miyom ameliyatı) veya histereskopik miyomektomi (histereskopik miyom çıkarılması) yöntemi kullanılabilir.
Bu ameliyatlarda kapalı yöntemleri uygulayacak jinekologun ileri endoskopik cerrahi ameliyatlarında deneyiminin olması büyük önem taşır.
Yapılan ameliyatın video görüntülerinin istenmesi ve cerrahın önceki laparoskopik miyom ameliyat sayılarının sorgulanması önem taşır.
Miyom ameliyatı öncesi hastaya GNRH analoglarının rutin verilmesinden kaçınılmalıdır. Bu ajanlar kanamayı azaltmak için bazı cerrahlarca önerilse de miyomun rahime yapıştığı hattı belirsizleştirir ve miyomun rahimden ayrılmasını güçleştirir.
Nadir vakalarda hastanın kanamasını ameliyat öncesi kesip hastayı ameliyata hazır kan düzeyine yükseltmek için GNRH ilacı kullanılabilir.
Miyom ameliyatı en önemli risklerden biri de kanamadır. Bazı vakalarda kanama nedeniyle rahim bile kaybedilebilir. Bu nedenle kanamayı azaltmak için ameliyat sırasında vasokonstrüktör (damar daraltıcı) ajanlar ya da atar damarların geçici olarak sıkıştırılması yöntemleri laparoskopik miyomektomide önerilen yöntemlerdir.
Bu ajanların kullanılması kanama kontrolü için kullanılacak elektrik koterizasyon (yakma) ile kanama kontrolü ihtiyacını azaltacak ve daha güçlü yara iyileşmesini sağlayacaktır. Güçlü yara iyileşmesi gebelik isteyen hastalarda rahim kasının gerilme gücü ve gebeliğin sağlıklı devamlılığı açısından önem taşır.
Üreme çağının sonuna yakın doğumlarını tamamlamış kadınlarda ve çoklu miyomlarda rahmin tamamının kapalı ameliyat tekniği ile alınması anlamına gelen laparoskopik histerektomi yöntemide bir tedavi alternatifidir.
Eğer hastanın yaşı gençse, çocuk istemi varsa ya da rahminin alınmasını istemiyorsa miyom sayısından ve büyüklüğünden bağımsız olarak sadece miyomun alınmasını önermekteyiz.
Çünkü hasta genç olmasa bile, başka çocuk doğurmayacak bile olsa rahim alınması hastayı psikolojik olarak olumsuz etkileyebilir. Zaten son yapılan bilimsel çalışmalar da miyomlu hastalarda mümkün olduğu kadar organ koruyucu cerrahinin yani rahim alınmadan sadece miyomun çıkarılmasını önermektedir.
Biz de Ankara miyom ameliyat yöntemi olarak histerektomi (rahim alma) yerine çoğunlukla miyomektomi (miyom çıkarılması) yöntemini uygulamaktayız.
Miyom ameliyatı açık ya da kapalı olarak yapılabilir. Açık miyom ameliyatı karından sezaryen gibi kesi yapılarak uygulanır. Kapalı miyom ameliyatı ise laparoskopi veya histereskopi yöntemi ile yapılır.
Geçmişte açık cerrahi ile yapılan miyom ameliyatları, son 10 yılda hızla gelişen laparoskopik, histereskopik, robotik tekniklerle artık kapalı yöntemle yapılmaya başlanmıştır.
Kapalı miyom ameliyatı daha çok bu konuda eğitim almış laparoskopik cerrahlar tarafından önerilir. Kapalı cerrahi uygulamalar Avrupa ve Amerika da Minimal İnvaziv Cerrahi adında bir yan dal olarak kadın doğum ihtisası üzerine eğitim alan uzmanlar tarafından uygulanmaktadır.
Ülkemizde de kapalı cerrahi eğitimi almış kadın doğum uzmanları tarafından uygulanmaktadır. Burada hastaya düşen sorumluluk hastanın doktorunun kapalı cerrahi uygulamalar kullanıp kullanmadığını sorgulamasıdır
Kapalı miyom ameliyatında kesi çok küçük olduğu için daha az kanama olur, ameliyat sonrası hasta daha az ağrı hisseder, hastanede daha az kalır ve daha çabuk normal hayatına döner. Bu nedenle biz de Ankara’da kapalı miyom ameliyatını uygun hastalarda daha çok tercih etmekteyiz.
Kapalı miyom ameliyatında açık ameliyat gibi büyük kesiler açılmaz. Karından yapılan 0.5 cm’lik 3-4 adet kesi yardımı ile karın içine girilir. Cerrah yakınındaki monitörden izleyerek ameliyatı yapar.
Laparaskopik miyom ameliyatında sırasıyla şu basamaklar uygulanır.
Kapalı miyom ameliyatında kesinin küçük olması miyom ameliyatı sonrası sürecin de konforlu geçmesini sağlar. Kapalı miyom operasyonunda batın duvarı kesilmediği ve bağırsaklar dış ortamla karşılaşmadığı için barsak tıkanıklığı olmaz, karın içi yapışıklık olmaz.
Histereskopik miyom ameliyatında rahmin içine operatif histeroskopi cihazı denilen ve kamera ucunda yakıcı, kesici cihazlar bulunduran enstrumanla girilir. Submüköz miyom çeşitinde uygulanan bu yöntemde; miyom rahmin iç duvarından tıraşlanır ve parçalar halinde dışarı alınır. Submuköz miyomlar dışında tedaviye dirençli rahim kanamalarında ve başarısız tüp bebek tedavilerinde de uygulanan bir tekniktir.
Kapalı miyom ameliyatı tercihi için miyomun boyutu, sayısı ve olduğu yer önemlidir. Eğer miyom büyüklüğü ve sayısı kapalı miyom ameliyatına izin vermiyorsa yani sayı olarak 3-4 den fazla, büyüklük olarak 13-15 cm den büyük ise ameliyatın kapalı yapılma ihtimali azalır. Bu durumda rahim koruyucu açık miyom ameliyatı yapmak gerekir.
Açık miyom ameliyatı sıklıkla laparoskopi eğitimi almamış kadın doğum uzmanları tarafından ya da miyom büyüklükleri kapalı cerrahi sınırlarını aştığı zaman hastaya sunulan bir yöntemdir.
Açık miyom ameliyatı bikini bölgesinin hemen üst kısmından yatay ya da orta hatta dikey 10-15 cm kesilerek yapılır. Karın katları tek tek kesilerek karın boşluğuna girilir ve rahime ulaşılır. Rahim batın dışına alınarak miyomlar tek tek çıkarılır.
Miyomların çıktığı boşluklar kat kat dikilir. Dikiş hatlarındaki kanama kontrolünü takiben rahim batın içine atılır. Batın katları anatomisine uygun olarak kat kat tekrar dikilir.
Açık myom ameliyatında, karın açıldığı için bağırsak hareketleri ve gaz çıkışı durur. Karın içi yapışıklık riski artar.
Açık miyom ameliyatı genellikle çok büyük boyutlara ulaşmış veya kanser riski taşıyan miyomlarda tercih edilmektedir. Açık miyom ameliyatında, sadece miyom yerine, gerekli görülürse rahmin tamamı da alınabilir.
Ameliyat gerekmeyen miyom hastaları 3-6 ay aralıklarla izlenir. Kontroller sırasında miyomda büyüme olursa, kanama, ağrı gibi belirtiler ortaya çıkarsa bu şikâyetlere yönelik ilaç tedavisi verilir. Ameliyatsız miyom tedavisi denildiğinde esas 3 yöntem akla gelir.
Miyomlar rahmin düz kas tümörleri olduğu için maalesef ilaçla tedavisi yoktur. Yani miyomu kalıcı olarak küçülten bir ilaç yoktur.
Miyomun tedavisinde verilen ilaçlar esas hastanın şikâyetlerini ortadan kaldırmaya yönelik ilaçlardır. Örneğin miyoma bağlı aşırı adet kanaması olan hastalara kanamayı azaltan hormonal ilaçlar veya rahimi kasan ilaçlar verilir.
Miyomun ilaçla tedavisinde kullanılan diğer bir ilaç ise ağrı kesicilerdir. Bu ilaçlar miyom basısına bağlı kasık ağrısı, sırt ağrısı gibi şikayetleri olan hastalara belirtileri azaltması için verilir. Yani miyom tedavisinde kullanılan ilaçların hiçbiri miyomu küçültmek için verilmez.
Miyomu gerçek anlamda küçülten tek ilaç GNRH analogu denilen iğnelerdir. Ayda bir yapılan bu ilaç vücutta suni bir menopoz ortamı yaratır, yani vücut östrojen, progesteron seviyesini düşürür. Vücut östrojenini azaldığı için de miyomlar küçülür.
Ancak bu ilaç uzun dönem kullanılamaz çünkü kadını menopoza soktuğu için ateş basması, terleme, adetten kesilme ve kemik erimesi gibi problemlere neden olur. Bu nedenle GNRH analoglarının 6 aydan uzun kullanılmaması gerekir.
GNRH analogları ameliyat öncesi hastanın daha fazla kanayıp anemik bir şekilde ameliyata girmesini engellemek için kısa bir süre verilebilir.
Sağ kasık bölgesindeki arterden girilerek, rahimin her iki tarafında bulunan ve rahimi besleyen bir damar olan uterin arterlerin iki taraflı tıkayıcı parçacıkla tıkanmasını sağlayan bir anjiyografi işlemidir. UA embolizasyonu girişimsel radyologlar tarafından yapılır.
Embolizasyon sonrası rahimin beslenmesi bozulacağı için miyom da küçülür. Ancak embolizasyon işlemi çürüme ağrılarına yol açabileceği için, yumurtalık rezervini azaltabileceği için ve rahim duvarına zarar verebileceği için kadın doğum uzmanları tarafından pek tercih edilmez.
Özellikle genç hasta grubunda kısırlığa neden olma riski nedeniyle miyom tedavisinde embolizasyon tercih edilmemelidir.
Bazı bitkilerin, hacamat ve sülük tedavisinin miyomu küçülttüğü iddia edilmektedir. Miyomun bitkisel çözümleri arasında soğan kürü, civanperçemi, brokoli, pırasa gibi yeşil yapraklı sebzeler, sarımsak, çobançantası, aslanpençesi, pancar suyu gibi bitkiler sayılmaktadır.
Ancak kanıta dayalı tıpta miyomun bitkisel veya hacamat, sülük ile tedavisinin yeri yoktur. Bu nedenle miyomunuza bitkisel ve alternatif çözümler aramadan önce mutlaka doktorunuzla görüşün.
Ya da menopoza yakın yaşlarda hastayı daha erken menopoza sokarak gereksiz ameliyat olmasını önlemek için verilebilir.
Ameliyata gerek olan ancak sistemik hastalıkların cerrahiye izin vermediği durumlarda da kaldıramayacak kadar yaşlı olan hastalarda da ilaçla miyom tedavisi yapılabilir.
Bu hasta grubu dışında miyomu küçültmek için GNRH analogları önerilmez. Çünkü bu ilaçlar miyomun sınırlarının kaybolmasına ve ameliyatta miyomun tam çıkarılamamasına veya zor çıkarılmasına neden olur.
Miyomların kısırlığa (infertilite) neden olup olmadığı ile ilgili net fikir birliği yoktur. Miyomların kısırlığa neden olduğunu düşünmeden önce diğer infertilite nedenlerinin araştırılması gerekir.
Miyom yerleşim yerine göre şu mekanizmalarla kısırlığa neden olabilir.
Yapılan çalışmalarda gebe kalamayan kadınların %30’unun miyom ameliyatı sonrası kendi kendine, tedavi olmadan hamile kaldıkları gösterilmiştir.
Özellikle rahim duvarına bası yapan veya rahimde şekil bozukluğuna neden olan miyomlar gebe kalmayı geciktirebilir. Hamilelik olsa bile ilerleyen gebelik haftalarında düşük, erken doğum gibi obstetrik komplikasyon riskini artırabilir.
Bu nedenle uygun hastalarda diğer kısırlık nedenleri ekarte edildikten sonra miyom ameliyatının yapılması mantıklı bir yol olarak görünmektedir.
Özellikle submukoz yerleşimli miyomların mutlaka gebelik öncesi histereskopi ile alınması gebelik şansını artıracaktır.
Miyomlar kansere dönüşmez ancak miyom dokusunun içinde 1/1000 ihtimalle kanser dokusu bulunabilir. Ayrıca miyomun ultrason görüntüsü ile rahim sarkomunun (Rabdomiyomsarkom) ultrason görüntüsü birbirine çok benzer.
Bu nedenle özellikle ileri yaştaki miyom hastalarında veya hızlı büyüyen miyom öyküsü olan hastalarda kanser ihtimali akılda bulundurulmalı, buna göre hastanın tedavisi ve ameliyat şekli planlanmalıdır.
İlerleyen teknolojiye rağmen sarkomun ameliyat öncesi kesin tanısını yapmak mümkün değildir. Kesin tanı ameliyatta çıkarılan dokunun patolojik incelemesiyle konur.
Miyomlar östrojen ve progesteron hormonu bağımlı iyi huylu tümörlerdir. Bu hormonların salgılamasının azaldığı ya da bittiği menapozal dönemde miyom büyümesi durur ve hatta bir miktar küçülme olabilir. Kanama şikâyeti azalabilir.
Ancak büyük miyomlarda bası ve dejenerasyona bağlı ağrı belirtileri devam edebilir. Bu nedenle menopoz döneminde küçük, belirti vermeyen miyomların takibi önerilirken, büyümüş ve bası belirtileri gösteren miyomların ameliyatla alınması önerilmektedir. Hormon bağımlı ur olan miyomlar gebelikte 1-2 cm büyüyebilir ve hamilelik sonrası kendiliğinden küçülebilir.
Gebelikte östrojen hormonunun artması sonucu miyomlarda bir miktar büyüme gözlense de miyomların çoğunun gebelik üzerine olumsuz etkisi yoktur. Ancak yerleşim yerine ve boyutuna göre bazı olumsuz gebelik sonuçlara neden olabilir.
Eğer miyom rahim duvarı kaynaklıysa veya rahim duvarına (endometriyum) bası yapıyorsa bebeğin rahime tutunmasına (implantasyon) engel olarak hamile kalamamaya veya düşüğe (abortus) yol açabilir.
Miyom büyük boyutlara ulaşıp rahimde şekil bozukluğuna neden olursa, yani bebeğin hareket alanını daraltırsa; bebekte gelişme geriliği, erken doğum, makat geliş gibi geliş bozukluklarına sebep olabilir.
Ayrıca gebelikte miyomlar bebeğin eşinin (plasenta) yerleşim anormalliklerine yol açabilir. Plasenta anomalileri arasında plasenta previa (eşin önde gelmesi),plasenta akreata (eşin rahime aşırı yapışması) veya plasenta dekolmanı (eşin erken ayrılması) sayılabilir. Bu komplikasyonlar doğum öncesi veya sonrası aşırı kanamaya neden olarak hem annenin hem de bebeğin hayatını riske sokar.
Yapılan çalışmalarda miyomu olan hamile kadınların doğum sonrası kanama riskinin 6 kat arttığı gösterilmiştir.
Miyom ameliyatı sonrası gebelik süresi miyom ameliyatında çıkarılan miyom sayısı, miyom büyüklüğü ve miyomun yerleşimine göre değişir.
Aslında miyom ameliyatı sonrası hamilelik için belirleyici olan miyomun çıkartılması için rahim duvarına yapılan kesinin büyüklüğüdür. Kesi ne kadar büyük ve çıkarılan miyom çok sayıda ise o kadar uzun süre gebelik için beklemek gerekebilir.
Dünyada rahim duvarının güvenle kaynaması için önerilen süre 6 aydır. Rahim duvarındaki kesi çok küçük ve derin değilse bu süre 3 aya düşürülebildiği gibi kesinin büyük olması durumunda ameliyattan sonra1 yıla kadar hamilelikten kaçınılması önerilebilir.
Miyomun kaç santim olunca alınması gerektiği konusunda kesin bir görüş olmamakla beraber miyomun yarattığı şikâyetler, konumu ve takipteki büyüme hızına göre ameliyat edilmesine karar verilir.
Bazen rahim iç boşluğuna yerleşip kanama yaratan ve bebeğin tutunmasını olumsuz etkileyen 1-2 cm küçük bir miyoma ameliyat önerilebilirken, hiçbir şikâyet yaratmayan rahim duvarına gömülü veya rahim dışına büyümüş daha büyük bir miyoma takip önerilebilir.
Miyomlar cerrahi olarak alındıktan sonra tekrar miyom oluşma ihtimali miyomun özelliğine, sayısına ve hastanın yaşına göre değişkenlik gösterir. 25-35 yaş arasındaki kadınlarda çoklu miyomların (patates çuvalı şeklinde olanlar) tekrarlama ihtimali %20 iken, bu oran 35 yaş üstü tek miyomlarda %5’in altındadır.
Miyom neden tekrarlar sorusunun cevabı, miyomun hücresel reseptör yapısı ile ilgilidir. Bazı miyomlar hızla büyürken (halk arasında dişi miyom da denir) bazıları hiç büyüme göstermez.
Halk arasında patates çuvalı görüntüsü olarak da adlandırılan çoklu miyomu olan hastalarda miyomun tekrarlama riski nedeniyle birkaç ameliyat geçirme ihtimali gündeme gelir.
Ameliyat yönteminin açık ya da kapalı olması miyomun tekrarlama riskini değiştirmez. Tabi ki burada önemli olan nokta hangi yöntemle yapılmış olursa olsun, ameliyatta gözle görülebilen veya elle hissedilen tüm miyomların temizlenmesi hususudur.
Miyom ameliyatının riskleri akut ve kronik olarak ikiye ayrılır.
1- Akut görülen riskler miyom ameliyatı sırasında görülen risklerdir. En önemli risk ameliyat sırasında kontrol edilemeyen kanamalardır. Bu tip kanamalar rahmin kaybı riskini doğurabilir. Bu nedenle miyom ameliyatı yapan cerrahın kanama azaltıcı cerrahi ve medikal yöntemler hakkındaki deneyimi rahmin kurtarılması için büyük önem taşır.
Kanama dışında akut risklerden biri de miyomun rahim iç zar tabakasına çok yakın olduğu durumlarda, miyom çıkarılırken rahim iç zar tabakasının (endometrium) miyomla beraber çıkarılmasıdır. Bu durum ilerde gebe kalma şansını ve düşük riskini artırır. Bu nedenle miyom ameliyatında rahimin korunması kadar rahim iç zar tabakasının da korunması büyük önem taşımaktadır.
2- Kronik riskler ise ameliyattan sonra yakın zamanda ve uzun zamanda görülen risklerdir. Ameliyat sonrası yakın zamanda miyomun çıkarıldığı yerin kan ile dolması ve hematom oluşmasıdır. Bu bölge iltihap odağı olabilir. Uzun dönemde açık ameliyatlarda kesi yeri fıtıkları oluşabilir.
Uzun dönemde gebeliğin ilerleyen haftalarında rahim duvarı yırtılması (uterus ruptürü) yaşanabilir. Rahim duvarı gerek kapalı gerek açık ameliyatta kat kat dikilerek duvar yırtılmasına karşı önlem alınabilir.
Miyom ameliyatı ile ilgili sıkça sorulan sorulardan biri de miyom ameliyatı Ankara’da nerede yapıldığıdır. Miyom ameliyatı Ankara’da devlet hastanelerinde veya özel hastanelerde yapılabilir. Ameliyat genel anestezi altında ameliyathane ortamında yapılır. Açık miyom ameliyatında hastanede kalış süresi 1-2 gün iken, kapalı miyom ameliyatında hasta aynı gün taburcu edilebilir.
Miyom ameliyatı fiyatları miyomun çeşidine, sayısına ve yerleşim yerine göre değişir. Bunun dışında ameliyat ücretleri ilden ile de değişkenlik göstermektedir. Ankara, İstanbul, İzmir gibi büyük şehirlerdeki miyom ameliyatı fiyatları diğer illerden farklı olabilir.
Ameliyat fiyatını etkileyen en önemli faktörlerden biri de tabi ki ameliyatın yapılacağı hastanedir. Devlet hastanelerinde hiçbir ücret alınmazken özel hastanelerde hastalardan fiyat farkı alınmaktadır. Özel hastanelerdeki miyom ameliyatı ücreti hastanenin fiyat politikasına göre de farklılık gösterebilir.
Miyom ameliyatının açık ya da kapalı yapılacak olması da fiyatları etkileyen bir faktördür. Kapalı ameliyat için özel ameliyat aletleri kullanıldığı için kapalı miyom ameliyatı fiyatı açık miyom ameliyatından daha yüksek olacaktır.
Ancak şu unutulmamalıdır ki kapalı ameliyat (laparoskopi, histeroskopi) ekipmanları ve daha önemlisi deneyimli ekip maalesef her hastanede bulunmamaktadır.
Bu anlamda bizim ekibimiz kapalı miyom ameliyatında Ankara’da en uzun zamandır ve en fazla vaka sayısı ile çalışan köklü bir ekiptir.
Biz ne yapıyoruz?
Miyom tedavisinde biz öncelikle hastanın ayrıntılı hikayesini alıyoruz ve muayenesini yapıyoruz. Yukarıda ayrıntılı bir şekilde anlattığım kriterlere göre ameliyat gerekip gerekmediğine karar veriyoruz. Sadece endikasyonu olan hastalara ameliyat kararı verip, diğer hasta grubuna ilaç tedavisi veya izlem tedavisi öneriyoruz.
Ameliyat kararı verdiğimiz hastalarda ise ameliyat öncesi miyom haritalaması yapıyoruz.
Miyom haritalamasını ultrason ve gerekiyorsa MR ile gerçekleştiriyoruz. Bu şekilde ameliyatta sürprizle karşılaşma riskini ortadan kaldırarak, tüm miyomların sayısını ve yerleşim yerini belirlemiş oluyoruz. Böylelikle miyomların tam temizlenememesi veya rahim duvarına zarar verme gibi problemleri de ekarte etmiş oluyoruz.
Ameliyat öncesi MR ile tanı yöntemi özellikle çocuk sahibi olmak isteyen hastalarda büyük önem taşımaktadır. Çünkü ameliyat sırasında kaviteye girilmemesi gerekir. Çünkü kaviteye girmek demek bebeğin yerleşeceği rahim duvarına (endometriyum) zarar vermek demektir.
Miyom ameliyatı öncesi MR ile miyomun rahim duvarına kaç mm yakın olduğu anlaşılacağı için bu risk de ortadan kaldırılmış olur.
Hasta konforu için biz klinik olarak 12-13 cm’e kadar olan miyomlarda kapalı miyom ameliyatını tercih ediyoruz. Miyom sayısı olarak da 3-4 adete kadar olan miyomlarda yine kapalı ameliyat yöntemini uygulamaktayız.
Hastanın durumuna göre kapalı ameliyat sonrası hastayı aynı gün veya ertesi gün taburcu ediyoruz.
Ankara Miyom ameliyatı Prof. Dr. Önder Koç tarafından en donanımlı özel hastanelerde yapılmaktadır. Miyom ameliyatı hakkında ayrıntılı bilgi için Ankara Çukurambar’da bulunan özel muayenehanemize gelebilir ya da +90505 287 4333 numaralı telefondan bize ulaşarak Ankara miyom ameliyatı ve fiyatları hakkında ayrıntılı bilgi alabilirsiniz.
Sık Sorulan Sorular
Miyom ameliyatı sonrası sıkıntılar açık ameliyatta kapalı ameliyata göre daha çok görülür. Örneğin açık miyom ameliyatında kesi ağrısı daha fazla olacağı için, gaz çıkışı gecikebileceği için hastanede yatış süresi 2 güne uzatılır. Kapalı miyom ameliyatında daha az ağrınız olacaktır, günlük hayata daha çabuk dönersiniz.
Her cerrahi gibi miyom ameliyatının da riskleri vardır. Ancak tecrübeli ekip tarafından ameliyat öncesi yapılan doğru planlama ve ameliyatın doğru teknikle, dikkatli bir şekilde yapılmasıyla bu riskler minimuma indirilebilir.
Hayır. Her miyom ameliyat edilmez. Hastanın miyoma bağlı kanama, ağrı gibi şikayeti yoksa, kanser şüphesi yoksa miyomun alınmasına gerek yoktur.
Miyomların gebeliğe engel olduğu bilimsel olarak gösterilememiş olsa da rahim duvarına bası yapan veya tüplere bası yapan miyomların gebeliği engelleyebileceği yapılan bazı çalışmalarda gösterilmiştir.
Miyomun sayısına ve özelliğine bağlı olarak miyomlar, ameliyat sonrası tekrarlayabilir. Özellikle çok sayıda olan miyomların tekrarlama riski yüksektir.
Ameliyat sonrası adet normal adet zamanında görülür. Ancak rahimin kendini toparlaması için gerekli olan 6-8 haftalık süreçte adet dışı lekelenme veya kanama olması normaldir.
Ameliyat şekline bağlı olarak miyom ameliyatı iyileşme süresi değişkenlik gösterir. Histereskopik ameliyat 1 günde iyileşirken, açık ameliyat 5-7 gün arasında iyileşir.
Hayır, miyom ameliyatı cinselliği etkilemez. Kanama ve ağrı geçtikten sonra cinsel ilişki olabilir.
Açık miyom ameliyatı ve laparoskopik miyom ameliyatları karından yapıldığı için kızlık zarına zarar vermez. Ancak histereskopik miyom ameliyatı vajinal yani aşağıdan yapıldığı için kızlık zarına zarar verebilir.
Miyomların ilaçla tedavisi mümkün değildir. Miyom tedavisinde verilen ilaçlar miyomu küçültmek için değil, miyoma bağlı kanama, ağrıyı azaltmak için verilir.
45 yaş üstü, çocuk istemi olmayan, çok sayıda miyomu olan veya kanser şüphesi olan hastalara rahmin tümüyle alınması önerilebilir.
Miyoma bağlı şikayetleri giderek artar ve hastanın yaşam kalitesi düşer. Bekledikçe miyom çok büyük boyutlara ulaşabilir ve hasta kapalı ameliyat olma şansını yitirir.
Bekarlarda miyom ameliyatı kızlık zarına zarar vermeden karından açık ya da kapalı yöntemle yapılabilir.
Açık ameliyatta bağırsak hareketleri durduğu için gaz çıkışı da durur. Buna bağlı olarak da karında şişlik ve gaz sancısı daha çok hissedilir. Kapalı ameliyatta bu şikâyetler daha az görülür.
Miyoma bağlı şikâyeti olmayan hastalarda ameliyata gerek yoktur. Ancak şikâyete neden olan miyomların kesin tedavisi ameliyatla mümkündür.
Evet. Menopozda östrojen hormonu azaldığı için miyomlarda bir miktar küçülme beklenir.
Robotik miyom ameliyatının avantajı ameliyatta kullanılan özel kollar sayesinde miyomun çıkarıldığı yere cerrahın dikiş atmasını kolaylaştırmasıdır. İleri düzey laparoskopik cerrahların uygulamalarında robotik cerrahinin, laparoskopik cerrahiye üstünlüğü yapılan çalışmalarda gösterilememiştir.
Buna karşılık robotik cerrahinin maliyeti laparaskopik cerrahiden çok daha yüksek olduğu için maliyet etkinlik analizinde bir dezavantaj olarak karşımıza çıkmaktadır.
Bilimsel olarak beslenmenin miyom üzerine olumlu etkileri net gösterilememiş olsa da, miyomu olan kadınların akdeniz tipi beslenmesi önerilmektedir. Akdeniz tipi beslenme dendiğinde; zeytinyağı, yeşil yapraklı sebzeler, balık ve meyveden zengin beslenme akla gelir. Akdeniz tipi diyette kırmızı et de mümkün olduğu kadar az tüketilmelidir.
Bazı miyomlar rahim ağzından vajen boşluğuna doğru büyür. Bu miyomlara vajinal yoldan yapılacak ameliyat en uygun seçenek olabilir. Alttan miyom ameliyatı jinekolojik muayene pozisyonunda hasta steril şartlar ve genel anestezi altında gerçekleştirilir. Bazen miyomun kökü rahim iç boşluğuna uzanabilir. Bu durumda histereskopi cihazı ile miyom köküne yine vajinal müdahale yapılır ve kanama kontrolü altında miyom çıkartılır.
Bazı miyomlar rahim ağzından vajen boşluğuna doğru büyür. Bu miyomlara vajinal yoldan yapılacak ameliyat en uygun seçenek olabilir.
Alttan miyom ameliyatı jinekolojik muayene pozisyonunda hasta steril şartlar ve genel anestezi altında gerçekleştirilir. Bazen miyomun kökü rahim iç boşluğuna uzanabilir. Bu durumda histeroskopi cihazı ile miyom köküne yine vajinal müdahale yapılır ve kanama kontrolü altında miyom çıkartılır.
Eğer miyom rahim duvarına gömülü ise alttan yapılan miyom ameliyatı miyomun tamamen çıkarılmasında başarısız kalır. Miyomun rahim duvarına gömülü olduğu durumlarda laparoskopik yöntem tercih edilmelidir.
Histeroskopi cihazı içinde kamera içeren düz bir çubuk şeklindedir. Duvarın içindeki miyoma doğru manevra yapamaz. Miyomun rahim duvarından rahim boşluğuna uzanan bölümü ise histeroskop ile alınabilir. Bazen miyomun çıkarılması için birden fazla seans histeroskopi yapılabilir. Genellikle miyomun duvara gömülü böülümü fazla ise denemeler başarısızlıkla sonuçlanır.
İşlem öncesi pelvik MR ile miyom derinliğinin tesbiti doğru işlemin karar verilmesi aşamasında fayda sağlar.
Histeroskopun çalışma prensipi rahim içinin serum fizyolojik yada yüksek moleküler ağırlıklı sıvılarla şişirilip yüksek çözünürlüklü kameralarla rahim içi görüntünün alınmasıdır. Kameranın geçtiği kılıfın içinden geçen kesici cihazlar rahim içinde açılarak cerrahi işlemin gerçekleşmesine olanak tanır.
Rahim içindeki miyom büyüklüğü yapılacak işlem süresini uzatabilir. Histeroskopi ameliyatlarında kabul edilen maksimum süre 25-30 dakika, kullanılan rahim hacim genişletici sıvı miktarı ise 9 litredir. Daha üzün süreli yada daha fazla sıvı kullanılarak yapılacak işlemlerin TUR sendromu adı verilen ve beyin ödemine kadar gidebilecek komplikasyonları tetiklemesi muhtemeldir. Böyle bir durumla karşılaşmamak için doktorunuz işlemin birkaç seansa bölünmesini önerebilir.
Histeroskopi ameliyatlarında miyom kökü rahim duvarı derinine uzanıyorsa işlem sırasında rahim duvarı açılabilir, bu durumda laparoskopik olarak karından yaklaşımla rahim duvarına dikiş koymak gerekebilir.
Merkezimizde rahim duvarına gömülü miyomlara direkt olarak laparoskopik yöntemle yaklaşım tercih edilmektedir!
Histeroskopik işlemler günübirlik cerrahiler olarak gerçekleştirilmektedir. Hastamız 6 saatlik açlık ve susuzluk halinde anlaşmalı özel hastanelerimize başvurduğunda ameliyat öncesi tetkikleri yapılmakta, anestezi tarafından değerlendirilmektedir. Randevulu işlem saatinde ameliyathaneye indirilip işlem gerçekleştirildikten hemen sonra odasına çıkarılmaktadır. Ameliyat sonrası herhangi bir oral yani ağızdan sıvı yada katı yiyecek alım kısıtlaması yoktur.
İşlemden 2-4 saat sonra hastalarımız taburcu edilmektedir.
İşlem sonrası vajinal kanama yada lekelenme yaklaşık 1 hafta devam etmektedir. İşlem sırasında damardan kullanılan antibiotikler nedeniyle ameliyat sonrası herhangi bir antibiotik kullanımı önerilmemektedir. Adet ağrısına benzer rahim krampları olabileceği için birkaç gün süre ile ağrı kesici önerilmektedir.
Merhabalar. Benim çok uzun süredir süre gelen bir myomum var bu zamana kadar büyümesi oldukça azdı fakat 2 aydır adet olamamak şikayetiyle doktora gittiğimde 2 ay önce planlı gebelik için gittiğim doktorun bana söylediği 18 mm çapında ki miyomumun 2 ay sonra yani şimdi başka bir doktor tarafindab73mm-55mm ye kadar büyüdüğü söylendi rahmin disinda gebeliğe engel olmadığı fakat gebelik sürecinde çok zorlanacagim söylendi eğer miyom alınırsa da rahminden de bir kısım alınacağı için normal doğum değil sezeryan yapabileceğim söylendi 27 yaşında genç ve daha önce hiç hamile kalmamış biri olarak soruyorum siz bana ne gibi Bi tedavi yöntemi önerirsiniz? Cevaplarsanız çok memnun olurum
Merhaba, size kapalı miyom ameliyatı sonrası, 6 ay içinde gebelik öneriyoruz.
43 yaşındayım. 13 aralıkta açık miyom ameliyatı oldum.en büyüğü 9 cm 4 tane miyom alındı.miyom ameliyatı sonrası birkaç ay zamanında adet kanamalarım oldu ama çok aşırı değildi.Bu ay günü 1 hafta kadar geçti. menapoza giriyor olabilir miyim?bilgi vermenizi rica ederim.
Kanda yumurtalık hormon değerlerine bakarak menapozal yada öncesi durumunuz anlaşılabilir.
Hocam 15 gün önce histerekopi amaliyatı oldum çok kanamadan dolayı ve doktoruma rahmi almayın dememden dolayi miyomum kalmış ama kanamalarim hic bitmedi yanlış giden birşey mi var diye düşünmeye başladım. Acaba ameliyatta rahim delinmiş olabilir mi diye düşünmeye başladım
MR ile konum ve büyüklüğü tespit edilip laparoskopik olarak tamamı çıkarılabilir.
Hocama gelmeden önce 5 cm civarında rahimde miyomum Vardı. Bu yaklaşık 15 yıldır aynı boyuttaydı ve bana kanama ağrı v.b. sıkıntılar yaratmasa da gerek bebek isteğimiz, geresekse sonradan daha da büyümesinden korktuğumdan ameliyat olma konusunda araştırmalar yaptımn. Miyom ameliyatı olarak yaptığım araştırmalar sonucu, en iy...
Şiddetli ağrı ve kanamalarla, görüştüğüm doktorların hepsinden rahmimin alınacağına dair sonuçlar çıktı. Bu 4 doktordan sonra Önder bey ile görüştüm ve yumurtalıklarımın ve rahminin korunacağını söyledi. Ameliyat gayet rahat bir şekilde ilerledi. 2 gün içerisinde kendi ihtiyaçlarımı giderebildim. Bütün ekibe teşekkürler, ilgi...
15 sene önce olduğum kapalı çikolata kisti ameliyatından sonra tekrar oluşan kistler nedeniyle rahatsızlığımdan dolayı doktorumuza başvurdum. Samimi tavrınız sayesinde ameliyata çabuk karar verebildim. Bugün miyom ameliyatımın 7. günü herşey için teşekkür ediyorum. Meslek hayatınızda her daim başarı diliyorum....
Tesadüfen öğrenmiş olduğum 15 cm Miyom bilgisi doğrultusunda sayın Önder Koç hocama ulaştım. Randevumu alıp muayene olduktan sonra, ameliyat tarihini kararlaştırıp, miyom ameliyatı oldum. Sıkıntısız, kanamasız ve rahmi koruyarak gerçekleşti. Hocam ameliyat konusunda ki bütün endişelerimi giderdi. İyi ki ameliyatımı sayın Önde...
Yaklaşık 5 yıl öncesinde karın şişliği ve aşırı adet kanaması sebeplerinden ötürü bir jinekologa gitmiştim, bana 5 cmlik miyomlarım olduğunu ve rahmimin alınmasını gerektiğini söyledi. Bu durumu kabullenip bir kaç doktora daha gittim. Fakat hepsinde aynı cevabı aldım. Ameliyat olmayı istemedim ve bilinçsizlikle beraber miyom ...
Sık idrara çıkma şikayeti ile başlayan bu süreçte 8-9 cm çapında bir miyom teşhisi konuldu. Yaptığımız çalışmalar sonucunda Prof. Dr. Önder koçu bulduk. Açık miyom ameliyatı ile birlikte 10 cm e yakında bir miyomdan rahat olarak kurtuldum. Önder hocama çok teşekkür ediyorum....
Ben Almanya da yaşıyorum, 9 cm büyüklüğünde bir miyom’um vardı, Almanya’da gitmediğim doktor kalmadı, ana ramımın alınması gerektiğini ve sırf miyom alınacaksa açık ameliyat olmam gerektiğini ve bunun da benim için çok zor bir dönem olacağını söylediler. Bunun üzerine rahmimin alınmasını karar verip, 15 gün sonrasına ameliyat...
9 Ocak tarihinde 6cmlik miyom için Önder hocama muayene olup, ameliyat oldum. Kendisi ile yaptığım görüşmeden sonra daha önce gittiğim doktorların beni yanılttığını anladım. Daha önce gittiğim tüm doktorlar miyomun yeri nedeniyle ancak açık ameliyat yapabileceğini söylerken Önder hoca hiç tereddüt etmeden kapalı operasyon yap...
Ne zamandır miyomum olduğunu biliyordum ve bir çok doktora gitmiştim. Tüm doktorlar rahmimin alınması gerekdiğini söylediğinden ameliyatımı sürekli erteledim. Taki karnım şişip beni rahatsız edecek kadar. O sırada mucize doktor Önder Koç ile tanışmam süper ötesiydi ve miyom ameliyatımu oldum, herşey yolunda....
48 yaşındayım bir çok hastaneye gittim. Aşırı büyük miyomlarım olduğu söyledi. Ve rahmin alınması gerektiği miyomların alınmasının çok tehlikeli olduğu söylendi ve korktuğum için hep erteledim ve rahmin alınmasını istemedim. İnternette araştırdım ve Önder Koç hocamla tanışmak kısmet oldu. Çok zor denilen miyom ameliyatı önce ...
38 yaşındayım 2 yıl önce 2 tane miyomum olduğunu söyledi. Aksaray'da ki doktorlar rahimle beraber alınmasını gerektiğini söyledi. Şikayetlerim artınca internette araştırma yaptırmaya başladım. Önder hocamı buldum i,yi kide bulmuşum, bana rahmimi koruyacağını ve sadece miyomlarımı çıkarcağımı söyledi. Miyom ameliyatı ile ilgil...
İsmim Kevser Demir, Almanya'dan geliyorum orada gitmiş olduğum bir kaç doktor miyomlardan dolayı rahmin alınmasını önerdiler ayrıca İstanbul'da gitmiş olduğum başka bir doktorda rahim alınmasını gerekir dedi. Önder Koç hocayı internette araştırmalarım sonucu buldum ve yorumları okudum hatta bir hastasıyla telefon görüşmesi ya...
Her şey bir haftada gelişti. En son aralık ayında gitmiş olduğum doktorum birer dev haline gelen miyomların alınması gerektiğini söyledi. Bunun da sadece açık ameliyatla yapılabileceğini özellikle belirtti. Yapmış olduğum uzun araştırma ve incelemeler neticesinde bütün yollar tek bir kişiye çıkıyordu. Prof. Dr. Önder Koç kapa...
Hiçbir rahatsızlık yaşamazken 7 cmlik bir miyomum olduğunu öğrendim. Bana ameliyat önerdiler ancak açık miyom ameliyatı hem toparlanma açısından hemde pıhtı riskim sebebiyle istemiyordum. Fakat miyomu öğrendikten sonra çok ciddi ağrılar yaşadım, enjeksiyona rağmen geçmediği, uyutmadığı günler oldu. Daha sonra arkadaşımın tav...